İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınması ve ardından gelen tutuklanma kararı, Türkiye genelinde büyük yankı uyandırdı. Bu olay üzerine başlayan protestolar, sosyal medyada hızla yayılan boykot çağrılarıyla yeni bir boyut kazandı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in de desteklediği bu boykot, özellikle bazı markalara yönelik tepkileri içeriyor. Peki, iş dünyası bu duruma nasıl tepki verdi? Kimler destekledi, kimler sessiz kaldı? ## Boykot Çağrılarına İş Dünyasından Yanıtlar CHP Genel Başkanı Özgür Özel, boykot çağrılarına destek vererek, "Öğrencilere, annelere, babalara, kardeşlere yapılan bu zulme karşı gençlerin başlattığı tüketim boykotunu gönülden destekliyorum. Herkesi bu boykota katılarak tüketimden gelen güçlerini kullanmaya davet ediyorum" şeklinde bir açıklama yaptı. Bu açıklama, boykotun daha da geniş kitlelere yayılmasına önayak oldu. Özellikle İstanbul'da birçok işletme, 2 Nisan'da dükkanlarını açmayarak veya satış yapmayarak boykota destek vereceklerini duyurdu. Boykot çağrısının ardından bazı işletmeler ve sivil toplum kuruluşları (STK) da destek açıklamaları yaptı. Özellikle küçük esnaf ve yerel markaların boykota katılımı dikkat çekti. Ancak, büyük holdingler ve ulusal markaların birçoğu sessiz kalmayı tercih etti. Bu durum, iş dünyasının boykot konusundaki bölünmüşlüğünü gözler önüne serdi. ## TÜSİAD Neden Sessiz? Türkiye'nin en büyük işveren örgütlerinden biri olan TÜSİAD'ın boykot konusunda sessiz kalması dikkat çekti. TÜSİAD'ın bu tutumu, bazı kesimler tarafından eleştirilirken, bazıları ise TÜSİAD'ın tarafsız kalma çabasında olduğunu savundu. TÜSİAD'ın sessizliği, iş dünyasının genel olarak siyasi konulara mesafeli durma eğiliminin bir yansıması olarak da değerlendirilebilir. Peki, bu boykot çağrısının ekonomik etkileri neler olabilir? Uzmanlar, boykotun kısa vadede bazı sektörlerde satışları düşürebileceğini, ancak uzun vadede kalıcı bir etki yaratmasının zor olduğunu belirtiyor. Ancak, boykotun sembolik anlamı ve kamuoyunda yarattığı farkındalık, siyasi ve sosyal değişimler için önemli bir araç olabilir. Boykotun etkili olup olmayacağı, katılımcıların kararlılığına ve boykotun ne kadar sürdürülebilir olduğuna bağlı olacak. Ancak, şimdiden bile iş dünyasında önemli bir tartışma başlattığı ve markaların tüketici algısını daha da önemsemesine yol açtığı söylenebilir. Boykot, tüketicilerin tepkilerini göstermek ve şirketlerin politikalarını etkilemek için kullandığı önemli bir araçtır. Bu tür eylemler, şirketlerin sosyal sorumluluklarını daha ciddiye almasına ve toplumun beklentilerine daha duyarlı davranmasına katkıda bulunabilir. Unutmamalıyız ki, tüketicilerin sesi, iş dünyasının geleceğini şekillendirmede önemli bir rol oynar.