İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik soruşturma kapsamında tutuklanan İBB Medya A.Ş.'nin eski genel müdürü Dr. İpek Elif Atayman, cezaevi koşullarıyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Atayman, Adalet Bakanı'na seslenerek yaşadığı zorlukları dile getirdi ve durumun bir yargılama değil, cezalandırma olduğunu iddia etti.

İpek Elif Atayman'dan Cezaevinden Şok Sözler

Silivri'deki Marmara Cezaevi'nden Afyonkarahisar Kapalı Cezaevi'ne sevk edilen Dr. İpek Elif Atayman, yaşadığı süreci şu sözlerle anlattı: "Bileklerim kelepçeden mor. Burada yerde yatıyorum. Eşyam çöp torbasında. Haftada sadece bir kez, 10 dakikalık görüşme hakkım var. Bu bir yargılama değil, bu açık bir cezalandırmadır." Atayman'ın bu ifadeleri, cezaevi koşullarının ağırlığını ve yaşadığı mağduriyeti gözler önüne seriyor.

Tutukluluk Süreci ve Sevk Kararı

İBB Medya A.Ş.'nin eski genel müdürü ve Şişli Belediyesi KENTHAŞ Genel Müdürü olan Dr. İpek Elif Atayman, 72 gün hücrede, ardından 5 gün koğuşta tutulduktan sonra, 5 Haziran günü ailesine ve avukatlarına hiçbir bilgilendirme yapılmadan Silivri'den Afyonkarahisar Kapalı Cezaevi'ne sevk edildi. Bu sevk kararının gerekçesi ve Atayman'ın yaşadığı bu zorlu süreç, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.

Cezaevi Koşullarının İyileştirilmesi Çağrısı

Dr. İpek Elif Atayman'ın yaşadığı bu olay, Türkiye'deki cezaevi koşullarının yeniden gündeme gelmesine neden oldu. İnsan hakları savunucuları ve hukukçular, cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine dikkat çekerek, koşulların iyileştirilmesi ve tutukluların adil yargılanma hakkının korunması çağrısında bulunuyor. Atayman'ın Adalet Bakanı'na yaptığı çağrı, bu konudaki hassasiyeti bir kez daha ortaya koyuyor.

• Cezaevi koşullarının iyileştirilmesi
• Tutukluların haklarının korunması
• Adil yargılanma hakkının sağlanması

İBB soruşturması kapsamında tutuklanan Dr. İpek Elif Atayman'ın cezaevinden yaptığı bu çarpıcı açıklamalar, kamuoyunda büyük bir tartışma başlattı. Atayman'ın yaşadığı zorluklar ve Adalet Bakanı'na yaptığı çağrı, cezaevi koşullarının ve tutukluların haklarının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlattı. Umuyoruz ki bu durum, yetkililer tarafından dikkate alınır ve gerekli iyileştirmeler yapılarak, benzer mağduriyetlerin önüne geçilir.