
İsrail'den Suriye'ye Şok Baskın! İşgal mi Başlıyor?
İsrail'in Suriye topraklarına yönelik artan baskınları, bölgede gerilimi tırmandırıyor ve akıllara "işgal mi başlıyor?" sorusunu getiriyor. Son dönemde sıklaşan ihlaller, uluslararası kamuoyunda da endişeyle karşılanıyor. İsrail'in bu hamlesinin ardında yatan nedenler ve Suriye'nin buna karşı nasıl bir tutum sergileyeceği merak konusu.
Suriye'deki Son Durum
Suriye, uzun yıllardır iç savaşın etkileriyle mücadele ediyor. Bu durumdan faydalanan İsrail, zaman zaman Suriye topraklarına yönelik hava saldırıları düzenliyor ve askeri operasyonlar gerçekleştiriyor. İsrail, bu operasyonların amacının, İran destekli milislerin ve silah depolarının hedef alınması olduğunu iddia ediyor. Ancak Suriye hükümeti, bu saldırıları ülkesinin egemenliğine yönelik bir ihlal olarak görüyor ve şiddetle kınıyor.
İsrail'in Suriye'deki faaliyetleri sadece askeri operasyonlarla sınırlı değil. Aynı zamanda, Golan Tepeleri'ndeki yerleşim birimlerini genişletme çalışmaları da devam ediyor. Bu durum, uluslararası hukuk açısından da tartışmalı bir konu olarak biliniyor. Golan Tepeleri, 1967'deki Altı Gün Savaşı sırasında İsrail tarafından işgal edilmiş ve daha sonra ilhak edilmişti. Uluslararası toplumun büyük bir kısmı, İsrail'in Golan Tepeleri üzerindeki egemenliğini tanımıyor.
Bölgesel ve Küresel Tepkiler
İsrail'in Suriye'deki artan faaliyetleri, bölgesel ve küresel aktörlerin tepkisine yol açıyor. Özellikle İran ve Rusya, İsrail'in bu hamlelerini eleştiriyor ve Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi gerektiğini vurguluyor. ABD ise, İsrail'in kendini savunma hakkı olduğunu savunarak, bu ülkeye destek veriyor. Bu durum, bölgedeki karmaşık güç dengelerini daha da karmaşık hale getiriyor.
Uluslararası hukuk uzmanları, İsrail'in Suriye'deki faaliyetlerinin uluslararası hukuku ihlal ettiğini belirtiyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) ilgili kararları, Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunması gerektiğini açıkça ifade ediyor. Ancak İsrail, BMGK kararlarına rağmen, Suriye'deki operasyonlarına devam ediyor.
Suriye'deki durum, sadece bölgesel bir sorun olmanın ötesine geçmiş durumda. Bu durum, küresel güvenlik ve istikrar açısından da önemli bir tehdit oluşturuyor. Uluslararası toplumun, Suriye'deki krize çözüm bulmak için daha fazla çaba göstermesi gerekiyor. Aksi takdirde, bölgedeki gerilim daha da tırmanabilir ve yeni çatışmaların yaşanmasına neden olabilir.
İsrail'in Suriye'ye yönelik artan baskınları ve ihlalleri, bölgede yeni bir çatışma riskini beraberinde getiriyor. Uluslararası toplumun bu duruma nasıl bir tepki vereceği ve Suriye'nin geleceği, önümüzdeki günlerde netlik kazanacak.




