Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM),Kıbrıs'ın hayalet şehri olarak bilinen ve 46 yıl sonra kısmen ziyarete açılan Maraş ile ilgili önemli bir karara imza attı. Rum bir şirketin Türkiye aleyhine açtığı mülkiyet davasında, AİHM Türkiye'yi 18 bin Euro tazminata mahkum etti. Ancak kararın en dikkat çekici yanı, mülkiyet davaları için KKTC'de kurulu olan Taşınmaz Mal Komisyonu'nu (TMK) işaret etmesi oldu. Bu durum, KKTC'de büyük bir memnuniyet yarattı ve Maraş'ın geleceğiyle ilgili yeni tartışmaları beraberinde getirdi.

AİHM Kararı KKTC'de Nasıl Karşılandı?

AİHM'nin bu kararı, özellikle Rumların KKTC'ye yatırım yapanlara yönelik tutuklamalar yaptığı bir dönemde, KKTC'deki siyasi çevrelerde olumlu karşılandı. Mahkemenin TMK'yı çözüm yolu olarak göstermesi, KKTC'nin uluslararası alanda tanınması ve meşruiyet kazanması açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Bu gelişme, KKTC'nin elini güçlendirirken, Maraş'ın geleceğiyle ilgili farklı senaryoların da masaya yatırılmasına zemin hazırladı. Peki, bu karar sonrası Maraş'ta neler olabilir?

Maraş Rumlara Açılacak mı?

AİHM kararının ardından, KKTC siyasetinde Maraş'ın KKTC yönetimi altında Rumların iskanına açılması konusu tartışılmaya başlandı. Bu olasılık, hem olumlu hem de olumsuz yankılar uyandırıyor. Bazı kesimler, Maraş'ın Rumlara açılmasının, KKTC'nin uluslararası toplumla entegrasyonunu hızlandıracağını ve ekonomik kalkınmaya katkı sağlayacağını savunuyor. Diğer yandan, bu kararın Kıbrıs sorununun çözüm sürecini olumsuz etkileyebileceği ve yeni gerginliklere yol açabileceği endişesi de taşınıyor.

Maraş'ın geleceğiyle ilgili farklı görüşler şu şekilde sıralanabilir:

• Maraş'ın tamamen KKTC kontrolünde kalması: Bu seçenekte, Maraş'ın mevcut statüsü korunarak, KKTC'nin egemenliği altında bir turizm merkezi olarak geliştirilmesi hedefleniyor.
• Maraş'ın kısmen Rumlara açılması: Bu seçenekte, belirli bölgelerin Rumların iskanına açılması ve mülkiyet haklarının iade edilmesi öngörülüyor.
• Maraş'ın Birleşmiş Milletler kontrolüne devredilmesi: Bu seçenekte, Maraş'ın geleceğine BM'nin karar vermesi ve uluslararası bir yönetim altında yeniden yapılandırılması hedefleniyor.

AİHM'nin kararı, Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik yeni bir ivme kazandırabilir. Ancak, Maraş'ın geleceğiyle ilgili atılacak adımların, tüm tarafların hassasiyetleri dikkate alınarak, diyalog ve uzlaşı yoluyla belirlenmesi büyük önem taşıyor. Unutulmamalıdır ki, Kıbrıs'ın geleceği, barış, istikrar ve işbirliği üzerine inşa edilmelidir.