05 Mayıs 2025 Pazartesi

Mescid-i Aksa Hatibine Şok Yasak! İsrail'den Skandal Karar

İsrail'in Mescid-i Aksa hatibi Muhammed Selim'e getirdiği yasak, bölgede büyük yankı uyandırdı. Cuma hutbesinde Gazze'ye yönelik saldırıları kınayan Selim, namaz sonrası gözaltına alındı ve ardından hakkında bir haftalık yasak kararı verildi. Bu olay, İsrail'in ifade özgürlüğüne yönelik baskıcı tutumunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Yasak Kararının Ardındaki Gerçekler

Görgü tanıklarının ifadelerine göre, İsrail polisi, Muhammed Selim'i namazın ardından Mescid-i Aksa'nın kapısında durdurdu. Doğu Kudüs'teki bir karakola götürülen Selim, burada sorguya çekildi. Sorgunun ardından, İsrail makamları Selim'e bir haftalık Mescid-i Aksa'ya giriş yasağı getirdi. Bu kararın gerekçesi ise, Selim'in hutbesinde İsrail'in Gazze'deki eylemlerini eleştirmesi olarak gösterildi.

Mescid-i Aksa'da Gerilim Tırmanıyor

İsrail'in bu kararı, Mescid-i Aksa ve çevresinde zaten yüksek olan gerilimi daha da artırdı. Filistinliler, yasağı protesto etmek için sokaklara dökülürken, İsrail polisi de güvenlik önlemlerini artırdı. Bölgedeki gergin atmosfer, yeni çatışmaların yaşanabileceği endişesini beraberinde getiriyor. Mescid-i Aksa, Müslümanlar için en kutsal mekanlardan biri olması sebebiyle, buradaki herhangi bir olay, tüm İslam dünyasında büyük tepkilere yol açabiliyor.

  • İsrail polisinin Mescid-i Aksa'daki varlığı
  • Filistinlilerin protesto gösterileri
  • Bölgedeki artan gerilim

İfade Özgürlüğüne Darbe Mi?

İsrail'in Mescid-i Aksa hatibine getirdiği yasak, uluslararası kamuoyunda da yankı buldu. Birçok insan hakları örgütü, kararı ifade özgürlüğüne yönelik bir darbe olarak nitelendirdi. Bu örgütler, İsrail'in Filistinlilere yönelik baskıcı politikalarını eleştirirken, uluslararası toplumu bu konuda daha duyarlı olmaya çağırdı. Özellikle, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği gibi kuruluşların, İsrail'e bu tür uygulamalardan vazgeçmesi için baskı yapması gerektiği vurgulandı.

Mescid-i Aksa hatibine getirilen bu yasak, sadece bir kişinin değil, tüm Filistin halkının sesinin kısılması anlamına geliyor. İsrail'in bu tür uygulamaları, bölgedeki barış ve istikrar umutlarını zedeliyor. Uluslararası toplumun bu konuda sessiz kalmaması ve İsrail'e gerekli mesajı vermesi gerekiyor.

İlgili Haberler