
MGK Kararları Değişti! Türkiye'nin Yeni Küresel Manifestosu Şaşırtıyor!
Türkiye'nin, bölgenin ve dünyanın geçirdiği dönüşümü anlamak isteyenler için Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başkanlığında toplanan Millî Güvenlik Kurulu'nun (MGK) 22 Mayıs 2025 tarihli son kararları aydınlatıcı bir kaynak niteliğinde. Bu kararlar, milletle bütünleşmiş bir devletin katettiği yolu ve Türkiye'nin yeni dünya düzeninde nasıl etkin, belirleyici ve vazgeçilmez bir oyuncu haline geldiğini açıkça ortaya koyuyor.
MGK'nın Gündemi Nasıl Değişti?
AK Parti Diyarbakır Milletvekili Sayın Mehmet Sait Yaz'ın bir televizyon programında dile getirdiği çarpıcı bir tespit, MGK'nın geçirdiği dönüşümü net bir şekilde özetliyor. Geçmişte MGK'nın temel gündem maddelerini bölücü terör, irtica, başörtüsü, laiklik, İmam Hatipler ve Kur'an kursları oluşturuyordu. Bölücü terör bir kenara bırakılırsa, neredeyse her toplumsal talep veya siyasi-kültürel hak arayışı, "iç tehdit unsuru ve milli güvenlik sorunu" olarak değerlendirilip yok sayılıyor ve bastırılıyordu.
Yeni MGK Kararları Neyi İfade Ediyor?
Peki, son MGK kararları neyi ifade ediyor? Bu kararlar, Türkiye'nin artık kendi iç sorunlarına odaklanmak yerine, küresel arenada söz sahibi olma vizyonunu benimsediğini gösteriyor. Türkiye, bölgesel ve küresel meselelerde aktif rol oynayan, kendi çıkarlarını koruyan ve savunan bir ülke konumuna yükseldi. Bu durum, ülkenin dış politikasında ve güvenlik stratejilerinde önemli bir değişimi işaret ediyor.
Türkiye'nin Küresel Rolü
Türkiye'nin küresel arenadaki rolü, sadece askeri ve siyasi alanlarla sınırlı değil. Aynı zamanda ekonomik, kültürel ve insani yardım alanlarında da önemli bir aktör haline geldi. Türkiye, gelişmekte olan ülkelere destek sağlayarak, uluslararası iş birliğini teşvik ederek ve küresel sorunlara çözüm arayışlarına katkıda bulunarak dünya barışına ve istikrarına katkıda bulunuyor.
- Bölgesel liderlik
- Ekonomik işbirliği
- Kültürel etkileşim
- İnsani yardım
Sonuç olarak, MGK'nın değişen gündemi ve Türkiye'nin küresel manifestosu, ülkenin iç ve dış politikadaki dönüşümünü gözler önüne seriyor. Türkiye, geçmişte iç sorunlarla boğuşan bir ülke olmaktan çıkıp, küresel arenada söz sahibi, etkin ve belirleyici bir aktör haline geldi. Bu değişim, Türkiye'nin geleceği için umut verici bir tablo çiziyor.