
RTÜK'ten Medyaya Kritik Uyarı: İsrail-İran Gerilimi!
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, İsrail ile İran arasındaki son gerilimlerin ardından medyaya önemli bir uyarıda bulundu. Şahin, özellikle sosyal medya ve bazı yayın organlarında dolaşan dezenformasyon içeren haberlere dikkat çekerek, yayıncıları kamuoyunu doğru bilgilendirmeye davet etti.
RTÜK Başkanı'ndan Açıklama
Ebubekir Şahin, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bazı yayın mecralarında yanlış ve yanıltıcı bilgilerin hızla yayıldığını üzülerek gözlemlediklerini belirtti. Şahin, bazı yayıncıların mezhep temelli ifadelerle toplumsal huzuru bozmaya yönelik yayınlar yaptığına dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
"Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi, medya kuruluşlarının öncelikli görevi olmalıdır. Özellikle bu hassas dönemde, teyit edilmemiş ve manipülatif haberlere itibar edilmemesi büyük önem taşımaktadır. Yayıncılarımızın, toplumsal sorumluluk bilinciyle hareket ederek, gerçekleri yansıtmayan ve ayrıştırıcı söylemlerden kaçınmaları gerekmektedir."
Medyaya Çağrı
RTÜK Başkanı Şahin, medya kuruluşlarına şu çağrıda bulundu:
- Haberlerin doğruluğunu teyit etmeden yayınlamayın.
- Toplumsal hassasiyetleri gözetin.
- Ayrıştırıcı ve provokatif söylemlerden kaçının.
- Kamuoyunu doğru ve tarafsız bilgilendirin.
Gerilimin Etkileri ve Medyanın Rolü
İsrail ve İran arasındaki gerilim, bölgede ve dünyada büyük bir endişe yaratmış durumda. Bu tür hassas dönemlerde medyanın rolü, doğru ve güvenilir bilgi akışını sağlamak, kamuoyunu bilinçlendirmek ve toplumsal huzuru korumak olmalıdır. Yanlış ve yanıltıcı haberler, toplumda panik ve güvensizlik ortamı yaratabilir, gerginliği tırmandırabilir ve istenmeyen sonuçlara yol açabilir.
RTÜK'ün bu uyarısı, medyanın sorumluluğunu bir kez daha hatırlatıyor. Yayıncıların, haber yaparken daha dikkatli, titiz ve objektif olmaları, kamuoyunu doğru bilgilendirme görevlerini yerine getirmeleri büyük önem taşıyor. Bu sayede, dezenformasyonun önüne geçilebilir, toplumsal huzur korunabilir ve gerginliğin daha da artması engellenebilir.