İstanbul'un gözde semti Tarabya'da bulunan tarihi yalı için 17 yıldır süren hukuk mücadelesi sona erdi. Mahkeme, yaklaşık 10 dönümlük arazi üzerindeki yalının 19. yüzyıldaki sahibi Nikola İsveçin'in mirasçıları lehine karar verdi. Bu karar, emlak dünyasında büyük yankı uyandırdı.

Yalının Tarihi ve Davanın Kökenleri

Yaklaşık 200 yıllık geçmişe sahip olan Tarabya'daki yalı, İstanbul Boğazı'nın en kıymetli yapılarından biri olarak biliniyor. Yalı, 19. yüzyılda Nikola İsveçin'e aitti. Uzun yıllar sonra, mülkiyet hakkı konusunda anlaşmazlıklar ortaya çıktı. Hazine, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Rusya da davaya dahil oldu. Mahkeme, tarihi belgeler, fermanlar, diplomatik yazışmalar ve uluslararası hukuku dikkate alarak kararını verdi.

Mahkemenin Kararı ve Gerekçeleri

Davanın sonucunda mahkeme, yalının Nikola İsveçin'in mirasçılarına ait olduğuna hükmetti. Hazine, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Rusya'nın talepleri reddedildi. Mahkemenin bu kararı, tarihi mirasın korunması ve mülkiyet haklarının önemi açısından dikkat çekici bir örnek teşkil ediyor. Yalının maddi değerinin 1.5 milyar TL'nin üzerinde olduğu belirtiliyor.

Davanın Tarafları ve Sonuçları

Dava sürecinde Hazine, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Rusya, yalının kendilerine ait olduğunu iddia etmişlerdi. Ancak mahkeme, Nikola İsveçin'in mirasçılarının lehine karar vererek bu iddiaları reddetti. Bu karar, benzer mülkiyet davaları için emsal teşkil edebilir. Yalı, bundan sonra Nikola İsveçin'in mirasçıları tarafından yönetilecek.

Bu tür tarihi davalar, sadece mülkiyet haklarını değil, aynı zamanda kültürel mirasın korunması gerekliliğini de gündeme getiriyor. Tarabya'daki yalının geleceği, bu kararla birlikte yeni bir döneme giriyor. Yalı, umarız ki, tarihi dokusuna uygun bir şekilde korunur ve gelecek nesillere aktarılır.