Tayland ve Kamboçya arasında uzun süredir devam eden sınır anlaşmazlığı, bu sabah saatlerinde silahlı çatışmaya dönüştü. İki ülke arasındaki tartışmalı sınır hattında bulunan Khmer tapınağı yakınlarında başlayan çatışmada, Tayland Hava Kuvvetleri'ne ait F-16 savaş uçakları Kamboçya askeri karargahlarını hedef aldı. Bölgeden gelen haberler, çatışmaların şiddetli bir şekilde devam ettiği yönünde.

Sınır Anlaşmazlığı Neden Çıktı?

Tayland ve Kamboçya arasındaki sınır anlaşmazlığı, özellikle Preah Vihear tapınağı çevresindeki topraklar üzerinde yoğunlaşıyor. Her iki ülke de tapınağın bulunduğu bölgenin kendi topraklarına ait olduğunu iddia ediyor. Bu durum, zaman zaman gerginliğe ve sınır ihlallerine neden oluyor. Geçtiğimiz ay Tayland Başbakanı ve Kamboçya lideri, sorunu çözmek amacıyla bir araya gelmiş ancak bir sonuç alınamamıştı. Hatta Tayland Anayasa Mahkemesi, Tayland Başbakanı'nı görüşmede etik ihlallerde bulunduğu gerekçesiyle görevden uzaklaştırmıştı. Bu durum, iki ülke arasındaki ilişkileri daha da germiş durumda.

Bölgedeki Son Durum Ne?

Çatışmaların başlamasıyla birlikte bölgedeki gerginlik tırmanmış durumda. Her iki ülke de sınır hattına askeri birlikler sevk ediyor. Tayland ordusu, F-16 savaş uçaklarının yanı sıra topçu birlikleriyle de Kamboçya hedeflerini vuruyor. Kamboçya ordusu ise, Tayland'a karşılık veriyor. Bölgeden gelen bilgilere göre, çatışmalarda her iki taraftan da kayıplar yaşanıyor. Sınır bölgesinde yaşayan siviller ise, güvenli bölgelere tahliye ediliyor.

Uluslararası Toplum Ne Diyor?

Tayland ve Kamboçya arasındaki çatışma, uluslararası toplumda da endişeyle karşılandı. Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer uluslararası kuruluşlar, her iki ülkeye de itidal çağrısında bulundu. BM Genel Sekreteri, yaptığı açıklamada, tarafları diyalog yoluyla sorunu çözmeye davet etti. Ayrıca, bölgedeki gerginliğin tırmanmasının önlenmesi için uluslararası toplumun da devreye girmesi gerektiği vurgulandı.

Bölgedeki gerginliğin tırmanmasıyla birlikte, Tayland ve Kamboçya arasındaki sınır anlaşmazlığının daha da derinleşmesinden endişe ediliyor. Her iki ülkenin de diyalog yolunu tercih etmemesi durumunda, çatışmaların daha da şiddetlenmesi ve bölgede istikrarsızlığa yol açması kaçınılmaz olabilir. Uluslararası toplumun, bu konuda daha aktif bir rol oynaması ve tarafları barışçıl bir çözüme yönlendirmesi büyük önem taşıyor.