ABD eski Başkanı Donald Trump, Rusya'nın Ukrayna'nın Sumi kentine yönelik saldırısını sert bir dille eleştirerek, bu durumu "korkunç" olarak nitelendirdi. Ancak Trump, savaşın patlak vermesinin sorumluluğunu şaşırtıcı bir şekilde Biden yönetimine yükledi. Bu açıklamalarıyla gündeme bomba gibi düşen Trump, dış politika arenasında yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi.
Trump'tan İsrail-Filistin Çıkışı
Trump'ın açıklamaları sadece Ukrayna ile sınırlı kalmadı. İsrail-Filistin meselesine de değinen Trump, çarpıcı bir karşılaştırma yaparak, "Rusya öldürürse trajik, İsrail öldürürse istatistik!" ifadelerini kullandı. Bu sözleri, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı ve farklı yorumlara neden oldu. Trump'ın bu benzetmesi, Batı medyasının ve siyasetinin çifte standartlı yaklaşımlarını eleştirdiği şeklinde yorumlandı.
Biden Yönetimine Ağır Eleştiri
Trump, savaşın sorumluluğunu Biden yönetimine yüklerken, şu ifadeleri kullandı: "Eğer ben hala başkan olsaydım, bu savaş asla başlamazdı." Trump, Biden'ın dış politika stratejilerini yetersiz ve zayıf bulduğunu açıkça ifade etti. Bu eleştiriler, ABD'deki siyasi kutuplaşmayı daha da derinleştirecek gibi görünüyor.
Savaşın Küresel Etkileri
Rusya-Ukrayna savaşı, sadece bölgesel bir çatışma olmanın ötesine geçerek küresel bir krize dönüştü. Savaşın enerji fiyatlarından gıda güvenliğine kadar birçok alanda ciddi etkileri oldu. Trump'ın bu konudaki açıklamaları, savaşın küresel etkilerinin ne kadar derin olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Trump'ın bu açıklamaları, ABD dış politikasında yeni bir dönemin işareti olabilir. Özellikle İsrail-Filistin meselesine yönelik yaptığı benzetme, uluslararası ilişkilerde uzun süre tartışılacak gibi görünüyor. Savaşın sorumluluğunu Biden yönetimine yüklemesi ise, ABD iç siyasetindeki gerilimi daha da artıracak. Bu gelişmelerin, dünya siyasetini nasıl etkileyeceğini zaman gösterecek.