ABD'de yapılan bir anket, hem İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun hem de eski ABD Başkanı Donald Trump'ın popülaritesinde ciddi düşüşler olduğunu ortaya koydu. Özellikle Gazze'ye yönelik saldırılar nedeniyle İsrail'e karşı kamuoyunun düşünceleri son üç yıla kıyasla belirgin şekilde olumsuz yönde değişti. Bu durum, Netanyahu'nun liderliği üzerindeki baskıyı artırırken, Trump'ın yeniden başkanlık yarışındaki konumunu da etkileyebilecek bir faktör olarak değerlendiriliyor.

Netanyahu'nun İmajı Zedelendi

Gazze'deki olaylar, uluslararası kamuoyunda İsrail'e yönelik eleştirilerin artmasına neden oldu. Anket sonuçları da bu durumun Netanyahu'nun imajını nasıl etkilediğini açıkça gösteriyor. İsrail Başbakanı'na yönelik olumsuz algının yükselmesi, ülkedeki siyasi dengeleri de sarsabilir. Netanyahu'nun koalisyon hükümetinin geleceği ve olası erken seçim senaryoları, bu gelişmeler ışığında daha da önem kazanıyor. Anket katılımcılarının önemli bir bölümü, Netanyahu'nun politikalarını desteklemediklerini ve değişime ihtiyaç duyduklarını belirtiyor.

• İsrail'e yönelik eleştiriler arttı.
• Netanyahu'nun imajı zedelendi.
• Siyasi dengeler değişebilir.

Trump'ın Desteği Azalıyor mu?

Anket sonuçları sadece Netanyahu için değil, Donald Trump için de düşündürücü sinyaller veriyor. Trump'ın destek oranlarında da bir düşüş gözlemleniyor. Bu düşüşün nedenleri arasında, Trump'ın son dönemdeki açıklamaları, politikaları ve hukuki sorunları yer alıyor olabilir. Özellikle genç seçmenler ve bağımsız seçmenler arasında Trump'a olan desteğin azaldığı görülüyor. Bu durum, Trump'ın 2024 başkanlık seçimlerindeki şansını azaltabilecek önemli bir faktör olarak değerlendiriliyor. Trump'ın, bu düşüşü telafi etmek için önümüzdeki dönemde nasıl bir strateji izleyeceği merak konusu.

Anket Sonuçlarının Olası Etkileri

Anket sonuçları, hem İsrail hem de ABD siyaseti üzerinde önemli etkilere sahip olabilir. Netanyahu'nun liderliğindeki İsrail hükümeti, uluslararası baskı ve iç politikadaki olumsuz gelişmelerle başa çıkmak zorunda kalabilir. Trump ise, düşen destek oranlarını yeniden yükseltmek için daha agresif ve dikkat çekici bir kampanya yürütmek zorunda kalabilir. Her iki liderin de önümüzdeki dönemde atacağı adımlar, hem kendi ülkelerinin hem de uluslararası ilişkilerin geleceği açısından belirleyici olacaktır.