
Zelenski'den Putin'e Şok Çağrı: Erdoğan ve Trump Devrede mi?
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Rusya'ya sürpriz bir çağrıda bulundu. Zelenski, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i pazartesiden itibaren liderler düzeyinde bir görüşme yapmaya davet etti. Bu beklenmedik hamle, uluslararası arenada büyük yankı uyandırdı. Peki, bu çağrının ardında yatan sebepler neler ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile eski ABD Başkanı Donald Trump bu sürece nasıl dahil olabilir?
Zelenski'nin Kritik Çağrısı ve Olası Destekçiler
Zelenski, yaptığı açıklamada, "Eğer Trump desteklerse memnun oluruz. Eminim ki Cumhurbaşkanı Erdoğan bu görüşmeyi destekleyecektir çünkü görüşmemiz sırasında dörtlü bir toplantı düzenlemek istediğini söylemişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başkan Trump, ben ve Putin. Böyle bir toplantıya her gün hazırız" ifadelerini kullandı. Bu sözler, Zelenski'nin Erdoğan ve Trump'ın potansiyel arabuluculuğuna ne kadar önem verdiğini açıkça gösteriyor.
Toplantı Nerede Gerçekleşebilir?
Zelenski, toplantının yeri konusunda da esnek olduklarını belirtti. "Rusların tercihine göre toplantı İstanbul, Vatikan veya İsviçre'de olabilir. Bunların hepsi mümkün. Pazartesiden itibaren herhangi bir gün toplantı öneriyoruz" dedi. Bu açıklama, Zelenski'nin diyalog için her türlü zemini değerlendirmeye hazır olduğunu gösteriyor. İstanbul'un olası bir mekan olarak belirtilmesi, Türkiye'nin bu süreçte önemli bir rol oynayabileceği sinyallerini veriyor.
Diplomasi Arenasında Yeni Bir Sayfa mı Açılıyor?
Zelenski'nin bu çağrısı, Rusya-Ukrayna ilişkilerinde yeni bir sayfa açma potansiyeli taşıyor. Ancak, Putin'in bu çağrıya nasıl yanıt vereceği henüz belirsiz. Eğer Putin bu çağrıyı kabul ederse, Erdoğan ve Trump'ın arabuluculuğuyla gerçekleşecek bir zirve, bölgedeki gerginliği azaltma ve kalıcı bir çözüm bulma yolunda önemli bir adım olabilir.
Uluslararası ilişkiler uzmanları, Zelenski'nin bu hamlesinin cesur ve stratejik bir adım olduğunu belirtiyor. Zirvenin gerçekleşmesi durumunda, sadece Rusya ve Ukrayna arasındaki ilişkiler değil, aynı zamanda küresel güvenlik açısından da olumlu sonuçlar doğurabileceği vurgulanıyor. Gözler şimdi Putin'in vereceği yanıtta. Eğer yanıt olumlu olursa, dünya yeni bir diplomatik sürecin başlangıcına tanık olabilir.