Savaşta Son Dakika: Cenevre'de Kritik Karar! Barış Umudu Arttı mı?
Dünya

Savaşta Son Dakika: Cenevre'de Kritik Karar! Barış Umudu Arttı mı?


25 November 20255 dk okuma7 görüntülenmeSon güncelleme: 25 November 2025

Rusya-Ukrayna Savaşı'nda arabuluculuk rolünü üstlenen ABD, İsviçre'nin Cenevre kentinde gerçekleştirilen kritik müzakerelerden umutlu bir şekilde ayrıldı. Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, ABD Başkanı Donald Trump'ın sunduğu 28 maddelik barış planının büyük bir bölümünde Ukraynalı yetkililerle mutabakata varıldığını açıkladı. Uzun süredir devam eden çatışmaları sona erdirme yolunda atılan bu önemli adımın ardından, tüm dikkatler nihai metnin Rusya tarafından kabul edilmesine çevrildi.

Cenevre'de Barış Umutları Yeşerdi mi?

Cenevre'deki müzakereler, savaşın başından bu yana taraflar arasında sağlanan en somut ilerleme olarak değerlendiriliyor. ABD'nin arabuluculuğuyla hazırlanan barış planı, ateşkesin sağlanması, esir değişimleri, insani yardım koridorlarının açılması ve savaş sonrası yeniden yapılanma gibi kritik konuları içeriyor. Beyaz Saray Sözcüsü Leavitt, müzakerelerin olumlu atmosferde geçtiğini ve her iki tarafın da çözüm odaklı bir yaklaşım sergilediğini vurguladı. Ancak, planın tam olarak hayata geçirilmesi için Rusya'nın da aynı uzlaşmacı tavrı göstermesi gerekiyor.

Rusya'nın müzakerelere nasıl bir yanıt vereceği ise henüz belirsizliğini koruyor. Kremlin'den yapılan ilk açıklamalarda, "ABD'nin sunduğu planın detaylı bir şekilde inceleneceği" belirtildi. Rus yetkililer, daha önce yaptıkları açıklamalarda, Ukrayna'nın tarafsızlığını ilan etmesi, Kırım'ın Rusya'ya ait olduğunun kabul edilmesi ve Donbass bölgesindeki ayrılıkçıların haklarının güvence altına alınması gibi şartlar öne sürmüştü. Bu şartların barış planında ne ölçüde yer aldığı ve Rusya'nın bu konudaki tavizleri, sürecin geleceği açısından belirleyici olacak.

Savaşın Seyri Değişecek mi?

Cenevre'deki müzakerelerde sağlanan kısmi uzlaşma, savaşın seyrini değiştirebilecek bir potansiyele sahip. Eğer Rusya da barış planını kabul ederse, uzun süredir devam eden çatışmaların sona ermesi ve bölgede kalıcı bir barışın tesis edilmesi mümkün olabilir. Ancak, sürecin önünde hala birçok engel bulunuyor. Özellikle, Rusya'nın müzakerelere katılımı ve barış şartları konusunda göstereceği esneklik, sürecin başarısı için kritik önem taşıyor. Savaşın tarafları arasındaki derin güvensizlik ve farklı çıkarlar, müzakerelerin zorlu geçmesine neden olabilir. Bu nedenle, uluslararası toplumun arabuluculuk çabalarını sürdürmesi ve tarafları diyalog yoluyla çözüm bulmaya teşvik etmesi gerekiyor.

Savaşın sona ermesi, sadece Ukrayna ve Rusya için değil, tüm dünya için büyük bir önem taşıyor. Küresel ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerin azalması, enerji krizinin hafiflemesi ve uluslararası ilişkilerde istikrarın sağlanması, barışın getireceği faydalar arasında sayılabilir. Bu nedenle, Cenevre'deki müzakerelerde atılan adımın, kalıcı bir barışa dönüşmesi için tüm tarafların sorumluluk alması ve yapıcı bir yaklaşım sergilemesi gerekiyor.

Uluslararası Toplumun Rolü

Cenevre'deki müzakerelerin başarısı, uluslararası toplumun desteğine de bağlı. Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer uluslararası kuruluşlar, arabuluculuk çabalarına destek vererek, tarafları diyalog masasına oturtmaya ve çözüm bulmaya teşvik edebilir. Ayrıca, savaşın mağdurlarına yönelik insani yardım çalışmalarının artırılması, bölgedeki istikrarın sağlanması açısından büyük önem taşıyor. Uluslararası toplumun birlik içinde hareket etmesi ve ortak bir vizyon etrafında kenetlenmesi, barışın tesis edilmesi için kritik bir rol oynayacaktır.

  • Taraflar arasında güvenin yeniden inşa edilmesi
  • Savaş suçlarının soruşturulması ve faillerin cezalandırılması
  • Ekonomik işbirliğinin yeniden başlatılması

Bu adımlar, bölgede kalıcı bir barışın sağlanması için atılması gereken önemli adımlardır.

Cenevre'de başlayan süreç, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın sona ermesi için umut ışığı yakmış olsa da, sürecin zorlu ve uzun olacağı unutulmamalıdır. Tüm tarafların yapıcı bir yaklaşımla hareket etmesi ve uluslararası toplumun desteğiyle, bölgede kalıcı bir barışın tesis edilmesi mümkün olabilir. Aksi takdirde, savaşın yıkıcı etkileri uzun yıllar boyunca devam edecektir.